Adnan Binyazar: Kadının öyküsü

 
Adnan Binyazar: Kadının öyküsü Adnan Binyazar: Kadının öyküsü

sınıf öğrencisi Elif Coşkun (18), yerleşke içindeki banyoda bornoz ipiyle asılı halde bulundu. ÇAĞDAŞLIK DÜŞMANLARIGelişim düşmanı ortaçağ kafalı gericiler hemen her gün, Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği çağdaş Türkiye’yi temelden sarsacak eylemlerde bulunurken, üst düzeyden kişiler, onları destekleyici açıklamalar yapıyor. “Beyrek” öyküsünde de babası nasıl bir kızla evlenmek istediğini sorduğu oğlu, “Bana öyle bir kız bul ki ben yerimden kalkmadan o kalkmalı, ben atıma binmeden o binmeli, ben çatışmaya girmeden o bana baş getirmeli” der. ATATÜRK AYDINLANMASIÖnce Kurtuluş Savaşı’nı başlatarak ülkeden yabancı işgalcileri kovar Mustafa Kemal. Bir yandan umut yitimine uğrayan Cumhuriyetin emanetçisi genç kadınlar, çözümü canlarına kıymakta buluyor:- Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü 1. . CUMHURİYET KADINITürkiye’nin çağdaşlaşma tarihi, kadını sanat, bilim, sosyal alanlarında yetiştiren okullarla başlamıştır. Ne acıdır ki yetkililerin kulakları işitmiyor, gözleri görmüyor, ağızları kilitli. Ondan sonra kadın, eskiden olduğu gibi, ona yakıştırılan güzelliğiyle, çekiciliğiyle değil, bilimsel, sanatsal, toplumsal başarılarıyla değerlendirilmiştir. Türklerin Oğuz boylarıyla devletleşmeye yöneldiği dönemi anlatan Dede Korkut, kadını eşinin bahtı, evinin tahtı sayar. ",. . Cephede savaş sürerken, bir toplumu özgür, bağımsız, eşitlikçi, barışçı, vicdanlı kılmanın eğitimle gerçekleşeceği inancıyla öncelikle yüzyıllarca eğitimden, özgürce yaşamaktan yoksun insanımızı bilgiyle donatmayı düşünür. Nâzım Hikmet’in “bizim kadınlarımız: /korkunç ve mübarek elleri/ ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ anamız, avradımız, yarimiz” dediği kadının her alanda kendini yetiştirmesi, Cumhuriyet okullarının armağanıdır. - Geçtiğimiz aylarda da Eskişehir, Ankara gibi büyük kentlerde üç öğrenci birden canına kıymıştı. - Son bir ayda dördüncü intihar: Hacettepe Üniversitesi Beytepe Öğrenci Evlerinde bir öğrenci odasında yaşamına son verdi. O kadın, Kurtuluş Savaşı’nda kağnının önüne kendini koşup cepheye sırtında mermi taşıyacak denli özverilidir. Kitabın girişinde de kadın, “Yazıdan yabandan bir konuk gelse, kocası da evde olmasa, konuğu yedirir içirir, gönderir” diye tanımlanır. O, servi boylu, kara saçlı, yaya benzer çatma kaşlı, güz elması gibi al yanaklıdır. Atatürk, bilime, sanata, buluşlara öncelik vererek toplumu Aydınlanmaya yöneltti. Bugün üniversitelerde, eğitimde, sanatta, bilimde kadın-erkek sayısı eşit olmasa da birbirine yakındır. Daha beş altı yaşlarındayken, öğretime dinsel törenlerle başlatıldığı mahalle mektebinden babasının isteği üzerine ayrılarak, hiçbir törene gerek duyulmadan öğrencinin yeni konularla karşılaşmasını sağlayan Şemsi Efendi Okulu’na geçer.

Adnan Binyazar: Kadının öyküsü

- Son bir ayda dördüncü intihar: Hacettepe Üniversitesi Beytepe Öğrenci Evlerinde bir öğrenci odasında yaşamına son verdi. Nâzım Hikmet’in “bizim kadınlarımız: /korkunç ve mübarek elleri/ ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ anamız, avradımız, yarimiz” dediği kadının her alanda kendini yetiştirmesi, Cumhuriyet okullarının armağanıdır. Cephede savaş sürerken, bir toplumu özgür, bağımsız, eşitlikçi, barışçı, vicdanlı kılmanın eğitimle gerçekleşeceği inancıyla öncelikle yüzyıllarca eğitimden, özgürce yaşamaktan yoksun insanımızı bilgiyle donatmayı düşünür. . Atatürk, bilime, sanata, buluşlara öncelik vererek toplumu Aydınlanmaya yöneltti. Kitabın girişinde de kadın, “Yazıdan yabandan bir konuk gelse, kocası da evde olmasa, konuğu yedirir içirir, gönderir” diye tanımlanır. ",. Bugün üniversitelerde, eğitimde, sanatta, bilimde kadın-erkek sayısı eşit olmasa da birbirine yakındır. ATATÜRK AYDINLANMASIÖnce Kurtuluş Savaşı’nı başlatarak ülkeden yabancı işgalcileri kovar Mustafa Kemal. O, servi boylu, kara saçlı, yaya benzer çatma kaşlı, güz elması gibi al yanaklıdır. CUMHURİYET KADINITürkiye’nin çağdaşlaşma tarihi, kadını sanat, bilim, sosyal alanlarında yetiştiren okullarla başlamıştır. Bir yandan umut yitimine uğrayan Cumhuriyetin emanetçisi genç kadınlar, çözümü canlarına kıymakta buluyor:- Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü 1. sınıf öğrencisi Elif Coşkun (18), yerleşke içindeki banyoda bornoz ipiyle asılı halde bulundu. Türklerin Oğuz boylarıyla devletleşmeye yöneldiği dönemi anlatan Dede Korkut, kadını eşinin bahtı, evinin tahtı sayar. Ondan sonra kadın, eskiden olduğu gibi, ona yakıştırılan güzelliğiyle, çekiciliğiyle değil, bilimsel, sanatsal, toplumsal başarılarıyla değerlendirilmiştir. Ne acıdır ki yetkililerin kulakları işitmiyor, gözleri görmüyor, ağızları kilitli. O kadın, Kurtuluş Savaşı’nda kağnının önüne kendini koşup cepheye sırtında mermi taşıyacak denli özverilidir. . Daha beş altı yaşlarındayken, öğretime dinsel törenlerle başlatıldığı mahalle mektebinden babasının isteği üzerine ayrılarak, hiçbir törene gerek duyulmadan öğrencinin yeni konularla karşılaşmasını sağlayan Şemsi Efendi Okulu’na geçer. “Beyrek” öyküsünde de babası nasıl bir kızla evlenmek istediğini sorduğu oğlu, “Bana öyle bir kız bul ki ben yerimden kalkmadan o kalkmalı, ben atıma binmeden o binmeli, ben çatışmaya girmeden o bana baş getirmeli” der. - Geçtiğimiz aylarda da Eskişehir, Ankara gibi büyük kentlerde üç öğrenci birden canına kıymıştı. ÇAĞDAŞLIK DÜŞMANLARIGelişim düşmanı ortaçağ kafalı gericiler hemen her gün, Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği çağdaş Türkiye’yi temelden sarsacak eylemlerde bulunurken, üst düzeyden kişiler, onları destekleyici açıklamalar yapıyor.