CHP’li Akdoğan: “Yeni anayasa çağrısının amacı demokrasiyi araç olarak kullanmak”

 
CHP’li Akdoğan: “Yeni anayasa çağrısının amacı demokrasiyi araç olarak kullanmak” CHP’li Akdoğan: “Yeni anayasa çağrısının amacı demokrasiyi araç olarak kullanmak”

Buna riayet etmenin temel koşulu da iktidar sahiplerini yetkilerinin sınırlandırılmasına rıza göstermesidir. Zira Erdoğan’ın en son isteyeceği şeydir kendisini sınırlamak. Bu açık. Eğer kararlar Erdoğan’ın siyasetine, uygunsa sorun yok. Dışa dönünce Rahip Brunson, Cemal Kaşıkçı gibi konularda söylenenler kulaklarımızda. . Dönem 2. Gezi davası ile ilgili karar taze, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay gibi siyasilerin durumu ortada. Siyasi dizayn ve hedefleri uğruna Anayasayı çiğnemekten hiçbir zaman geri durmayan, demokrasiyi bir araç olarak gören, her fırsatta hukukun üstünlüğünü, siyasallaştırdığı yargı eliyle ayaklar altına alan Erdoğan’ın “yeni bir Anayasa” çağrısını samimi bulmuyoruz. İyi bir anayasa yapmak gibi bir amaçları yok, daha iyi kullanacakları bir araç hayalleri var. Dolayısıyla Erdoğan’ın ağzından çıkan bir Anayasa değişikliği iddiası bizi suiistimalci Anayasa yapımı sonucuna götürür. Uygun değilse “tanımam” lafları. CHP Parti Meclisi Üyesi, Ankara Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Umut Akdoğan, TBMM’nin 28. Hukuka uygunluğuna değil, dişini geçirip geçiremeyeceğine bakan bir anlayış. Yasama Yılının en önemli gündemini oluşturacağı öngörülen Anayasa değişikliği tartışmalarını değerlendirdi. Akdoğan, “Demokratik Anayasa yapmanın amacı ve hedefi açıktır: İktidarı sınırlamak ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak. Yine muhataplar eğer Erdoğan’dan güçlüyse sorun yok, güçsüzse “ez geç” politikası. Ekrem İmamoğlu ile ilgili kararlar işine geldiği gibi gündemden düşürülmüyor. Bu anlayışla bir anayasa yapılacaksa işimiz zor ancak direncimiz yüksek” dedi. Bu bir ön yargı değil öngörüdür.

CHP’li Akdoğan: “Yeni anayasa çağrısının amacı demokrasiyi araç olarak kullanmak”

Akdoğan, “Demokratik Anayasa yapmanın amacı ve hedefi açıktır: İktidarı sınırlamak ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak. Bu bir ön yargı değil öngörüdür. Dolayısıyla Erdoğan’ın ağzından çıkan bir Anayasa değişikliği iddiası bizi suiistimalci Anayasa yapımı sonucuna götürür. Buna riayet etmenin temel koşulu da iktidar sahiplerini yetkilerinin sınırlandırılmasına rıza göstermesidir. İyi bir anayasa yapmak gibi bir amaçları yok, daha iyi kullanacakları bir araç hayalleri var. Ekrem İmamoğlu ile ilgili kararlar işine geldiği gibi gündemden düşürülmüyor. Uygun değilse “tanımam” lafları. CHP Parti Meclisi Üyesi, Ankara Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Umut Akdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 2. Dışa dönünce Rahip Brunson, Cemal Kaşıkçı gibi konularda söylenenler kulaklarımızda. Bu anlayışla bir anayasa yapılacaksa işimiz zor ancak direncimiz yüksek” dedi. Hukuka uygunluğuna değil, dişini geçirip geçiremeyeceğine bakan bir anlayış. Yine muhataplar eğer Erdoğan’dan güçlüyse sorun yok, güçsüzse “ez geç” politikası. Eğer kararlar Erdoğan’ın siyasetine, uygunsa sorun yok. Siyasi dizayn ve hedefleri uğruna Anayasayı çiğnemekten hiçbir zaman geri durmayan, demokrasiyi bir araç olarak gören, her fırsatta hukukun üstünlüğünü, siyasallaştırdığı yargı eliyle ayaklar altına alan Erdoğan’ın “yeni bir Anayasa” çağrısını samimi bulmuyoruz. Yasama Yılının en önemli gündemini oluşturacağı öngörülen Anayasa değişikliği tartışmalarını değerlendirdi. Bu açık. Gezi davası ile ilgili karar taze, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay gibi siyasilerin durumu ortada. Zira Erdoğan’ın en son isteyeceği şeydir kendisini sınırlamak. .