Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. . Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Eskiden sosyal medya mı vardı. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. ",. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. (Gülüyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. . Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. . - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. ",. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Eskiden sosyal medya mı vardı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. - Songül çok güçlü bir kadın. (Gülüyor. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. . Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Şimdi sekiz yaşında oldular. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum.